TRAKYA'DA MEDENİYETLERİN BEŞİĞİ VİZE
İstanbul'a 1,5 saat mesafede 138 kilometre henüz keşfedilmemiş bir hazine var. Tarihi kültürü ve doğasıyla bir cennet köşesi. Küçük şirin ama geçmişteki ünü büyük bir ilçe burası Vize.
![]()
Bugün Kırklareli iline bağlı küçük, şirin bir ilçe olan Vize, oldukça zengin bir tarihi geçmişe sahiptir. Tarihte değişik isimlerle anılan kent, Bizye, Bizya, Bida, Biza, Vissa, Vizilli ve son olarak da Vize olarak bilinmektedir. BİZYE olarak geçen bu ilk VİZE adı Trak krallarından BYZAS'ın ismine izafeten verilmiştir. Yunan mitolojisinde bu isim "BYZİA", kaynak perisi olarak geçer. Zaten Vize'de suların ve kaynakların bolluğu Geç Roma Döneminde yapılan 242 km.'lik (Vize-İstanbul) Dünyanın en büyük su yolu olan Roma su Yolu bu açıklamayı teyid etmektedir.
![]()
Trakya'daki en güzel yerleşimlerden biri olan kent için; Hoca Saadettin Efendi Vize'yi "Gönül Açıcı" yer olarak açıklamaktadır. Türklerin hep gönül bağı olduğunu düşündüğümüz Vize, genellikle havasının güzelliği, bağ ve bahçelerinin zenginliği, sularının bolluğu ile İstanbul-Edirne arasındaki bütün kasabaların en güzeli olarak tanıtılmıştır. (Hoca Saadettin Efendi Cilt 1 Sayfa 137)
1883 yılında Vize'de doğan Dünyaca Ünlü Yazar Georgios Vizyenos (Vize'nin Evladı) Atina'da devam ettiği öğrenimini geliştirerek, Almanya'da felsefe ve psikoloji eğitimi görmüş ve doktorasını burada tamamlamıştır. Eserlerinde Vize'ye geniş yer veren Georgios Vizyenos doğduğu yer ile ilgili olarak"Trakya'da birçok kasaba vardır. Fakat Vize kadar güzeli yoktur." ifadesini kullanmıştır.
Adrianos ve Filip sikkelerinde de görülen, Trakların Astai boyunun büyük ihtimalle merkezini teşkil eden kent, Trak Krallığı'nın da başkentiydi.Doğu Roma (Bizans) döneminde İstanbul'un Trakya'daki kalesi olarak bilinen kent çok parlak bir dönem geçirmiştir. Osmanlı Döneminde Trakya'da 3 Sancak biri olan kente Osmanlı kayıtlarına göre Çorlu, Kırkkilise (Kırklareli) Hayrabolu, Birgos (LüleBurgaz), Saray, Pınarhisar, Silivri, Danişmend-i-Eski (Babaeski) nahiyeleri bağlıdır. Sancağın toplam 111 köyü vardır.
![]() KENTTEKİ ÖNEMLİ TARİHİ DOKULAR
KARAKOÇAK TEPE VE GEMİKAYA KAYA SUNAKLARI: Prof.Dr. Engin BEKSAÇ'ın büyük bir çalışma yaptığı Karokoçak Tepe ve Soğucak Köyü sınırlarında yer alan Gemikaya Mevkiindeki Kaya Sunaklar türlerine ender rastlanan Trak dönemi tarihi kalıntılar olarak göze batmakta. Prof.Dr. Engin BEKSAÇ'a göre Trak Başkenti olduğu süreçte Karakoçak ve çevresinin Vize'nin en etkin kesimi olduğu ve tipik Avrupa'dakiler benzeri bir Demir Çağı ve sonrası kutsal ve iskan alanı olduğu, her özelliği ile uzaktan bakınca da bunu anlamanın mümkün olabileceği yönündeydi.
![]() Karakoçak Tepe ![]() Gemikaya/Soğucak Köyü
KÜÇÜK AYASOFYA KİLİSESİ: VI. Yüzyılda Bizans İmparatoru Jüstinyen döneminde Dionysos mabedinin temelleri üzerine bazilika planında yapılmıştır. Üç apsisi vardır. İçerisinde üçer sütunlu, iki sütun dizisi sonraki yıllarda payelere dönüştürülmüştür. Ayrıca Azizelik mertebesiyle Hristiyanlık dini içinde sonsuza dek uzanan bir yer edinen Azize Maria'nın mezarının bulunduğu kabül edilen yer olan Yapının Bizans döneminde fresklerle bezeli olduğu, günümüze kadar gelen izlerden anlaşılmaktadır. Güney nefte ki Deesis kompozisyonu oldukça harap olmuş Naos'un güneybatısında ne olduğu anlaşılmayan başka bir fresk izi ile karşılaşılmıştır. Bunun yanı sıra Ermeni bir asilzadenin kızı olan ve Nicephoros Drunganion isimli Vize askeri birliğinin komutanı ile evlenen Vize'li Maria'nın fresk izine rastlanmıştır.Yapı Osmanlı hakimiyeti sırasında Gazi Süleyman Paşa tarafından camiye dönüştürülmüştür. Yakın geçmişe kadar kullanılan yapı 1997 yılında Kırklareli Müzesi ile Trakya Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümü öğrencileri tarafından temizlenmiş ve bakımı yapılmıştır.
![]()
ANTİK TİYATRO : Türkiye Trakya'sının bilinen ilk ve tek antik tiyatrosudur. 1995 Yılında Kırklareli Müzesi Başkanlığında Müze Müdürü Zülküf YILMAZ, Trakya Üniversitesi'nden Yrd.Doç.Dr. Özkan ERTUĞRUL ve Arkeoloji ve Sanat Tarihi öğrencilerinin katılımı ile Vize Çömlektepe Höyüğü kazısına başlanmış, yaklaşık 3 yıl süren kazı sonunda Türkiye Trakya'sının tek antik tiyatrosu önemli oranda açığa çıkarılmıştır. M.S. II. Yüzyıla tarihlenen Geç Roma dönemi eseri yapının oturma kademeleri (cavea), bunların arasındaki yollar (parados), sahne binası (skene), ve orkestra bölümleri günümüze ulaşabilmiştir. Kazılar sırasında çok sayıda Roma Bizans ve Osmanlı keramikleri, cam ve metal buluntular ile ele geçirilen heykel sahne rölyefleri türlerinin en iyi örnekleri olup Kırklareli Müzesinde teşhir edilmektedir.
![]()
VİZE KALESİ : İlk inşasının M.Ö. 72-76 yıllarında olduğu tahmin edilmektedir. Daha sonra Bizans döneminde Jüstinyen (527-565 yıllarında) tarafından tekrar ihya edilmiştir.Muntazam kesme iri taşların üst üste yerleştirilmesi ve aralarına sağlam bir harçla bağlanması suretiyle yapılmıştır.Temeldeki iri kitleler 50*80 ile 100*150 cm. arasındadır. Şehrin kuzeyindeki sur bedenlerinde muntazam kesilmiş mavimtrak taşlar da kullanılmıştır. Bu yapının Geç Bizans döneminde (Paleoglar Devri) yeniden yapıldığı anlaşılmaktadır.Kale iç ve dış kale olmak üzere iki kısımdan meydana gelmiştir.Yüksek burç ile güneybatısında dere kenarında bulunan burcun yapımına XII.yüzyıl sonu Commenler devrinde başlanmış, Paleoglar devrinde tamamlanmıştır. Halen eski Vize şehri surlarının batı ve güney kısmı ayaktadır.Güney surları 3-4 metre yüksekliğine kadar korunabilmiş büyük taş bloklarla yapılmıştır.Yapı şekilleri birbirinin aynı olup kapı uzunluğu dört metredir.
![]()
TÜMÜLÜSLER : Trak Krallığının Sembolü, ve önemli kişilere ait mezarların bulunduğu Tümülüslerin yapılan tespitlere göre Vize ve bağlı köylerinde, 40'ın üzerinde bulunduğu Kırklareli Müze Müdürlüğü'nün kayıtlarından anlaşılmaktadır. 1938 ve 1939 yıllarındaki Ord.Prof.Dr. Arif Müfit MANSEL'in kontrolünde yapılan kazılarda önce A-D harfleri ile gösterilen dört tepede sonra E-I harfleri ile gösterilen beş tepede olmak üzere dokuz yerde kazı yapılmıştır. Son Trak Kralı Rhoimatalkes III'e ait mezarında bulunduğu bu tümülüslerden çıkarılan eserler halen İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir. 1995 yılında ise Müze Müdürü Zülküf YILMAZ ve Trakya Üniversitesi'nden Arkeoloji ve Sanat Tarihi Öğrencilerinin katılımı ile Çakılı Beldesi yakınlarında defineciler tarafından açılan Çakıllı Tümülüsünün kurtarma kazısı yapılmıştır.
![]()
AYANİKOLA MANASTIRI Kıyıköy/Vize :Kıyıköy beldesi Pabuçdere yolu üzerinde güney yamaçta beldeye 700 metre mesafededir. Bizans dönemi (VI.-IX. Yüzyıl) kaya manastırların en iyi örneklerindendir. Zemin katta kilise, daha aşağıda ayazma, üstte keşişlere mahsus bölümler bulunmaktadır. Kayalara oyularak yapılmış kademe halinde hücreler vardır. Kuzey tarafta merdivenle ayazmaya inilmektedir. Kilisenin doğusunda ikinci bir giriş daha bulunmaktadır. Anadolu’daki dinsel mağara yapılara benzemekle birlikte özellikle duvarlara oyulmuş haç bezemeleriyle onlardan ayrılmaktadır. Ayazmanın kutsal olarak nitelendiği ve burada hastaların şifalı kaynak sularıyla tüm dertlerinden kurtulduğuna inanılırdı. Yarım yuvarlak kubbeler sade başlıklı sütunlara oturmuş yapının ön kısmı yılıkmış, kayaların içindeki kısmı ise kabartmalarıyla eski dönemi yansıtmaya devam etmektedir. IXX. Yüzyılda Rumlar tarafından kaya galerinin önü ahşap bir giriş ile tamamlanmış, ancak bu bölüm daha sonra ortadan kaldırılmıştır. Bu tarihi değer de malesef insanlarımızca talan edilmiştir.
![]() Kentte ayrıca Bizans dönemine ait pek çok Mağara Manastırın yanı sıra (Asmakaya Mevkii, Uçmakdere Mevkii, Pazarlı Mevkii, Derekayalar Mevkii, Baklaya Köyü) Bizans ve Osmanlı dönemine ait 4 hamam kalıntısı, Bizans Dönemine ait sonradan Han Bedestene çevrilen Su Sarnıcı, Osmanlı Dönemine ait 2 cami, 1 İmarethane, 4 çeşme, Balkan Savaşlarından önce yapılan Karakol Kuleler ve İlçeye bağlı Kıyıköy beldesinde bulunan şehrin kalesi ve Kaya Manastırlar arasında çok özel bir yeri olan Muhteşem bir yapı Ayanikola Manastırı gerçekten görülmeye değer.
DOĞAL GÜZELLİKLER
KIYIKÖY / VİZE : Vize sadece Tarihi dokusuyla değil aynı zamanda doğal güzellikleri ile de çok zengin bir ilçe. İlçeye bağlı Kıyıköy beldesi tam bir turizm cenneti.Ayanikola Manastırı ve Kalesinin yanında alabildiğine uzun ve temiz kumsalları şehrin iki yakasını saran Trakya'da olta ile balık avlayabileceğiniz kadar temiz kalmış ender tatlı sularda Kazandere ve Pabuçdere'de deniz bisikleti veya kayık ile tur atmak ayrı bir zevk tabiki. Hele içerisinde Amozonları andıran orman dokusu ve yaban hayvanlarının yaşamını canlı görmek girince gerçekten burayı ziyarete değiyor.
![]() ![]()
PANAYIR İSKELESİ PLAJI : Vize'ye 47 Km. mesafede Kışlacık Köyü sınırları dahilinde yer alan Panayır İskelesi Plajları 200 metre uzunluğunda ve 20 metre genişliğinde yer kaplamaktadır. Denizi berrak sahili ince kumlu ve yer yer kayalık bir yapıya sahiptir. Plajın her yanı ormanlarla kaplı tabiat harikasıdır.
Ormanla denizin bütünleştiği doğal ortam Panayır İskelesi
Ormanla denizin bütünleştiği doğal ortam Panayır İskelesi
KARSTİK OLUŞUMLAR
İlçenin tarihi doku ve kumsallarının yanında zengin olduğu diğer bir unsurda karstik oluşumlar. Trakya'da bulunan büyük ölçekli 25 karstik mağaranın 19'u Vize sınırları içerisinde bulunmakta. Bunlardan en dikkat çekenleri ise Baklaya Köyünde bulunan Yenesu Mağarası, Domuzdere Mağarası, Kurudere Mağarası Kızılağaç Köyünde bulunan Kızılağaç Mağarası, Kıyıköy'de bulunan Kıyıköy ve Kaptanın Mağaraları ile Kışlacık Köyündeki Kovantaşı Mağaralarıdır. En önemli mağara olan Muhteşem bir doğa harikası Yenesu Mağarası Balkaya Köyünde bulunmakta ve turizme açılma adına çalışmaların sürdüğü tek mağara konumunda.Bu doğa harikası mağara 1.620 m. uzunluğunda olup Trakyanın 3. büyük mağarasıdır. Yenesu'nun iç görünümleri son derece güzel, damlataşlar sarkıt, dikit, sütun duvar damlataşları, damlataş havuzları ve makarnalar ile kaplıdır. Ayrıca Balkaya ve Aksicim köyleri çevresi piknik ve yürüyüş için ve de mağara ve mağara manastırlar açısından mükemmel değerlere sahiptir. Köyde son derece güzel 2 motel (Dağ Motel, Istıranca At ve Balık Çiftliği) ve birçok balık çiftliği bulunmaktadır.
Yenesu Mağarası : Balkaya Köyünde bulunmakta olup 1.620 metre uzunluğundadır. Trakyanın üçüncü büyük mağarasıdar. Yenesu'nun iç görünümleri son derece güzel, her türden damlataşlar (sarkıt, dikit, sütun duvar damlataşları, damlataş havuzları ve makarnalar) ile kaplıdır. Damlataş havuzu veya göllerin üzerine saçaklar şeklinde inen veya tabanından yükselen bu şekiller mağaraya sihirli bir hava kazandırmıştır. TARİH ÖNCESİ DÖNEMDE VE TRAK DÖNEMİNDE VİZE |
Pazartesi, 03 Nisan 2006 | |||||||||||
Ergene Nehri'nin kuzeyinde, Istranca (Yıldız) Dağları'nın kuzey etekleri boyunca uzanan, geniş bir bölgeyi kapsayan Vize Ovası, gerek su potansiyelinin yüksek oluşu, gerekse diğer doğal kaynakların zenginliği bakımından Doğu Trakya'nın diğer kısımlarından daha fazla öneme sahiptir. Bu öneme karşılık, yakın zamanlara kadar bölgede yapılan arkeolojik araştırmalar son derece sınırlı olmuştur. Vize Ovası'nın tarih öncesi döneme ait buluntularının bilimsel olarak tetkiki, 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Prehistorya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeleri'nden Prof. Dr. M. ÖZDOĞAN tarafından, bu bölgeyi de içine alan Trakya ve Doğu Marmara’ya yüzey araştırmaları sırasında yapılmıştır. Bu tarihten önce Prof. Dr. Arif Müfit MANSEL, 1936-39 yılları arasında ovada bir dizi tümülüs kazmış ve Vize'deki esas Trak merkezini oluşturan Çömlektepe Höyüğü'nde bir sondaj açmıştır.
![]()
Karakoçak Tepe
![]()
Karakoçak Tepe
1962 yılında Prof. Dr. F. DİRİMTEKİN, Vize ve çevresinde araştırmalar yapmış, Vize yakınlarında Karakoçak mevkiindeki bir kaya yükseltisini Orta Tunç çağına ait bir kaya sunağı olarak tanımlamıştır. Yine ilçemiz Soğucak köyü Gemikaya mevkiinde Prof. Dr. Engin BEKSAÇ tarafından benzer bir kaya tapınağı bulunmuştur. Bahse konu bu iki yer ile ilgili olarak Hocamız Prof. Dr. Engin BEKSAÇ’a mail atarak ulasmamiz sonucunda hocamız bu yerlerle ilgili olarak söyle bahsetmektedir. “Göndermiş olduğunuz fotoğraflarda Karakoçak’taki geniş alanın bati taraftaki giriş bölümü görülüyor. Yani Yatır denilen yerin hemen arkası yanılmıyorsam. Bu kısım yukarılara doğru çıkan çok geniş bir alanın dar ve küçük başlangıcı. Esas yerleşme ve kutsal alan arkalara doğru kademe kademe yükseliyor. Sunak dediğim kaya oluşukları en doğu bölüme doğru. Atış alanı olan bölgenin arkasına düşüyor. Karakoçak veya Tamata gerçekten çok önemli bir yer. Gerçi geçtigimiz aylarda biz tekrar Karakoçagı ziyaret etmeyi planlamıştık. Fakat Soğucak ve Erenler'deki yeni bulgular karşısında oralarda kaldık. Sizlerin de gayretiyle bu muhteşem arkeolojik mirası Vize turizmine kazandırabiliriz.
![]()
Adak Çukuru
Bu bölgeyi daha önce Prof. Dr. F. DİRİMTEKİN de ziyaret etmiş ve bahsetmişti. Ama çalışması yeterli değil. Alan çok geniş ve muhteşemdir. Benim şahsi kanım Trak Başkenti olduğu süreçte Karakoçak ve çevresinin Vize'nin en etkin kesimi olduğu yönünde. Tipik Avrupa'dakiler benzeri bir Demir Çağı ve sonrası kutsal ve iskan alanı. Her özelliği ile uzaktan bakınca da bunu anlamak mümkün. Türkiye Trakya’sında bu tip başka yerler çok çok az. Önemli benzerleri de daha çok Kırklareli sınırları içinde. Mamafih bu tip bir kale kent ve kutsal alan birleşimini Edirne'nin kuzeyinde de teşhis ettim. Ama bu kadar büyük değil. Vize ve çevresi bilinenin dışında başka Trak yerleşmeleri ve kutsal alanları ile de dolu. Vize ve çevresi Demir Çağı ve Takip eden süreçte Traklar için gerçekten çok önemliydi. Bunu biliyoruz. Muhtemelen önümüzdeki süreçte diğerlerini de bulmak mümkün olacak.”
![]()
Gemikaya Mevkii / Sogucak Köyü
![]()
Gemikaya Mevkii / Sogucak Köyü
İstanbul Üniversitesi Prehistorya Ana Bilim Dalı tarafından, Vize ve yakın çevresinde M.Ö. 1. bin yılından daha eski yerleşimlerin olup olmadığına yönelik araştırmalarda, Vize Ovasının kültür silsilesini veren birçok tarih öncesi yerleşmesi bulunmuştur. Prof. Dr. M. ÖZDOĞAN'a göre Vize Ovası’ndaki yerleşimlerden ele geçen çanak çömlek, Balkan kültürleri ile yakından ilişkilidir. Vize Tarihi ilk aydınlık Devri Doğu Trakya dönemine rastlar. Yapılan arkeolojik kazılar da bunu doğrulamaktadır. 1938 hafriyatında Vize’nin Çömlektepe mevkiinde kazılar yapılmış burada büyük bir bina temel rastlanılmıştır. Fakat dönemin koşulları gereği bu büyük kazı gerçekleştirilememiştir. 1995 yılına gelindiğinde Kırklareli Müze Müdürlüğü ve Trakya Üniversitesi işbirliği ile yine ayni alanda yapılan kazı çalışmaları sırasında Trakya’nın bilinen ilk antik tiyatrosu (odeon) ortaya çıkarılmıştır.Yine ovanın tarih öncesi dönemine ait en eski kültür kalıntılarını, Vize Çakıllı köyü'nün 1 km. kadar güneyinde Eski Tekke Mezarlığı adi verilen mevkiinde ele geçen el yapımı, kaba hamurlu, deve tüyü ve kahverengi tonlarında ilkel görünümlü çanak çömlek, yontma tas aletler ve cilalı el baltaları oluşturmaktadır. Bu buluntu topluluğu, kesin olmamakla birlikte, Neolitik Dönemin erken safhalarına tarihlendirilebilir.1938-1939 Hafriyatında açılan tümülüsler ve içlerinden çıkan eserler Traklar’a aittir. En az kırk tümülüsün sayılabildiği Vize Yöresi tümülüsleri, Vize’nin 4 km. güneyinde ve Vize Ovasında yer alır.
![]()
Arif Müfit Mansel'in kazdığı tümülüslerden biri
![]() Vize Ovasında yakın geçmişte bulunan 6000 yıllık taş balta / Kırklareli Müzesi
1938 ve 1939 yıllarındaki kazılarda önce A-D harfleri ile gösterilen dört tepede sonra E-I harfleri ile gösterilen beş tepede olmak üzere dokuz yerde kazı yapılmıştır. Bu tümülüslerden çıkarılan eserler halen İstanbul Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
![]()
Arif Müfit Mansel'in kazdığı tümülüslerden biri
A TÜMÜLÜSÜ : Trakya Tümülüsleri içerisinde önemli bir yeri olan tümülüs, yalnız sistemli bir şekilde araştırılmış olmasıyla değil Trakya Tümülüsleri içerisinde bir dayanak teşkil etmesiyle de önemlidir. Tümülüs 9.50 metre yüksekliğinde ve 50 metre çapında olup içinde doğu-batı yöneltisinde bir mezar odasına sahiptir. Burada yekpare kalker taşından bir lahit mevcuttur ve tezyinatı “Trak” üslubundadır. Lahdin esas uzun cephesi beyaz yüzey üzerinde ortada sari ve mavi çerçeveli ve kahverengi kafesli bir kapı, bunun iki yanında siyah rozetlerle süslenmiş kahverengi ve kırmızı renkte girlandlar bulunan bezemeye sahiptir. Lahdin içinde bitkisel madden yapılmış bir çelenk, altın yaprak ve aplikler, bir kılıç, dört demir hançer, iki altın yüzük, güzel kabartmaları olan gümüş kadehler vardır. Lahdin bir ucunda tunçtan bir zırhlı elbisesiyle gümüş kaplı tunçtan bir miğfer vardır. Miğfer pek ender bir sanat eseridir.Bu eserin M.S. 1.veya II. Yüzyıla ait olmaları muhtemeldir. Prof. Dr. Arif Müfit MANSEL bu mezarı zengin içeriği bakımından haklı olarak krala ait bir mezar olarak açıklamakta olup kim olduğu hakkında kesin bir bilgi verememektedir. Somay ONURKAN’ın “Doğu Trakya Tümülüsleri İstanbul Arkeoloji Müzelerindeki Trakya Toplu Buluntuları” adli kitabında belirttiği gibi Radnoti ile yaptığı konuşma sırasında Vize A Tümülüsü Mezarının sahibinin Radnoti’nin Ausburg’ta bulunan Vize Zırhının esi üzerinde yapmış olduğu araştırma neticesinde Trak Kralı RHOIMETALKES III olarak kabul ettiğini açıklamıştır.
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder